24.04.2025 Teknoloji

Otonom Araçlar Nedir?

Ümit Önal

Yapay Zeka

00:00 00:00

Otonom araçlar sürücüsüz hareket edebilen ve kendi başına seyahat edebilen motorlu taşıtlar olarak son yıllarda öne çıkıyor. Bu teknolojiler gelişmiş sensörler, yapay zekâ ve makine öğrenimi algoritmalarını kullanarak araçların çevrelerini algılamasını ve doğru kararlar almasını sağlıyor. Otonom araçlar tarafından sunulan pek çok avantaj özellikle trafik güvenliği, verimlilik ve çevre dostu ulaşım gibi alanlarda umut verici. Sizin için otonom araçlar hakkında bilgi vererek bu araçlar hakkında merak edilenleri bir araya getirdik. Peki, otonom araçların özellikleri nelerdir?

Otonom araçların özellikleri olarak çevrelerini algılayabilmeleri ve bu verilere dayanarak kararlar alabilen gelişmiş sensörler ve kameralar gibi teknolojilerle donatılması öne çıkıyor. Otonom araçlar hakkında bilgi konusunda bu araçların birincil amacı insan hatalarını minimize etmek, trafik güvenliğini artırmak, verimliliği optimize etmek ve sürücüsüz bir seyahat deneyimi sunmak.

Otonom Araçlar Nasıl Çalışır?

“Otonom araçlar nasıl çalışır?” , bu araçların çalışma prensibi, çevredeki nesneleri ve olayları algılayan bir dizi sensörle başlıyor. Bu sensörler aracın etrafındaki her şeyi yol işaretlerini, yayaları, diğer araçları, yol koşullarını ve çevresel faktörleri sürekli olarak izliyor. Sensörlerden alınan bu veriler otonom aracın merkezi bilgisayar sistemi tarafından işleniyor. Bu işlem derin öğrenme ve yapay zekâ algoritmalarını kullanarak gerçekleşiyor. Araç, verileri analiz ederek çevreyi anlamaya çalışıyor ve buna göre hız, yön, mesafe gibi parametreleri belirliyor.

Aracın içindeki yapay zekâ sistemi gerçek zamanlı verileri işleyerek çeşitli tahminlerde bulunuyor. Örneğin; “Önündeki araç duracak mı, yayalar yola çıkacak mı?” gibi sorulara yanıt veriyor. Bu tahminler doğrultusunda, araç yavaşlayabilir, hızlanabilir, yön değiştirebilir veya durabilir. Otonom araçlar ayrıca insan müdahalesine gerek kalmadan park etme, yol değiştirme, şerit değiştirme ve trafik ışıklarında durma gibi işlevleri de yerine getirebiliyor.

Otonom Araçların Özellikleri ve Seviyeleri

Otonom araçlar gelişim düzeylerine göre farklı seviyelerde sınıflandırılıyor. Bu sınıflandırma, genellikle SAE tarafından yapılan ve otonom araç teknolojisinin ne kadar bağımsız çalıştığını gösteren seviyeler üzerinden değerlendiriliyor. Bu seviyeler aracın sürücüye olan bağımlılığı ve sürücünün müdahale gerekliliği ile ilişkili.

Sıfır seviyede araç herhangi bir otonom işlevi gerçekleştiremiyor. Tamamen sürücü tarafından kontrol ediyor ve sadece fren destek sistemleri gibi bazı yardımcı özelliklere sahip olabiliyor. Birinci seviyedeki otonom araç özellikleri ise tek bir sürüş fonksiyonunu otonom olarak yerine getirebiliyor. Örneğin, hız sabitleyici veya şerit takip asistanı gibi tek fonksiyonlar sürücü tarafından yönetilebiliyor. İkinci seviyede ise araç, birden fazla fonksiyonu aynı anda otonom olarak yerine getirebiliyor. Örneğin, hem hız kontrolü hem de direksiyon kontrolü yapılabiliyor.

Üçüncü seviyede araç belirli koşullar altında kendi başına sürüş yapabiliyor ancak sürücünün acil durumlarda müdahale etmesi gerekebiliyor. Dördüncü seviyede ise araç tamamen otonom durumda ve yalnızca belirli şartlar altında sürücünün müdahalesine gerek duyuyor. Örneğin, araç yalnızca şehir içi trafikte veya belirli bir alanda otonom sürüş yapabiliyor. Bu araç, özel olarak belirlenen alanlarda tamamen sürücüsüz çalışabiliyor. Beşinci seviyede araç tamamen bağımsız oluyor ve bu araçlarda herhangi bir dış müdahaleye gerek kalmıyor. Otonom araç seviyeleri, teknolojinin gelişimine paralel olarak ilerliyor ve bu seviyeler giderek daha fazla otonomi sağlayan araçların piyasaya sürülmesini mümkün kılıyor.

Otonom Araçların Olumlu ve Olumsuz Yönleri

Otonom araç kullanımının hem olumlu hem de olumsuz bazı yönleri mevcut. Otonom araçların faydaları konusunda temel bazı durumlar şöyle;

• Bu araçlar, insan hatalarını minimize ederek trafik kazalarının sayısını önemli ölçüde azaltabiliyor. İleri düzey sensörler ve yapay zekâ, araçların çevresini daha iyi algılamasını ve tehlikeli durumları daha hızlı tespit etmesini sağlıyor.

• Araçlar trafik akışını daha verimli hâle getirebiliyor. Bu araçlar, hızları ve yönlerini sürekli olarak optimize ediyor ve bu da daha az duraklama, daha kısa seyahat süreleri ve genel olarak daha az trafik sıkışıklığı anlamına geliyor.

• İnsanlar genellikle dikkat dağılması, yorgunluk, hız yapma gibi faktörlerden etkilenerek kazalara yol açabiliyor. Otonom araçlar ise bu tür insan hatalarını ortadan kaldırarak daha güvenli bir sürüş deneyimi sağlıyor.

• Özellikle yaşlılar, engelliler veya sürüş becerileri sınırlı olan kişiler için ulaşımı daha erişilebilir hâle getirebiliyor. Bu kişiler için bağımsız bir şekilde seyahat etme imkanı sağlıyor.

• Trafik verilerini analiz ederek yakıt verimliliğini artırabiliyor ve böylece karbon salınımını azaltabiliyor.

• Sürücülerin araç kullanmak yerine daha verimli aktivitelerle vakit geçirmelerine olanak tanıyor. Bu durum insanların günlük yaşamlarında daha fazla serbest zaman ve üretkenlik anlamına geliyor.

Bunun yanı sıra bazı olumsuz durumlar da yaşanabiliyor. Yaşanabilecek bazı olumsuzluklar şu şekilde açıklanabilir:

• Otonom araçlar, yüksek teknolojiye dayalı oluyor ve bu teknolojilerde yaşanacak bir arıza kazalara yol açabiliyor. Yazılım hataları, sensör arızaları veya sistem çökmeleri, araçların güvenliğini tehdit edebiliyor.

• Otonom araçların yaygınlaşması özellikle şoförlük mesleği gibi iş kollarında iş gücü kaybına yol açabiliyor. Bu durum, büyük bir toplumsal değişim yaratabiliyor ve ekonomik etkiler doğurabiliyor.

• Bu araçlar, kaza durumlarında kimin sorumlu olacağı gibi hukuki soruları gündeme getirebiliyor.

• Araçlar, internete bağlı sistemlere sahip olduklarından siber saldırılara açık olabiliyor. Kötü niyetli kişiler, araçların kontrolünü ele geçirerek güvenlik riski yaratabiliyor.

• Araçların sorunsuz bir şekilde çalışabilmesi için yolların, trafik işaretlerinin ve altyapı sistemlerinin uyumlu olması gerekiyor. Bu durum mevcut ulaşım altyapısının modernize edilmesini gerektirebiliyor ve maliyetli olabiliyor.

Otonom araçların olumlu ve olumsuz yönleri çeşitli açılardan önem taşıyor. Teknolojinin gelişmesiyle bu olumsuz yönlerin üstesinden gelinebilir, ancak bu geçiş süreci dikkatli bir şekilde yönetilmelidir.

Yapay Zekâ ile Geliştirilen Otonom Araç Örnekleri

Yapay zekâ otonom araç teknolojisinin kalbinde yer alıyor ve bu araçların sürüş becerilerini sürekli olarak geliştirmelerini sağlıyor. Otonom araçlar yapay zekâ sayesinde sensörlerden gelen verilerin işlenmesini ve çevrelerine uyum sağlaması için kullanılan algoritmalarla çalışıyor. Yapay zekâ, araçların öğrendikçe daha iyi kararlar almasını ve çeşitli durumlarla başa çıkmasını mümkün kılıyor. Otonom araç örnekleri başında gelen Tesla, otonom araç teknolojisinin en bilinen örneklerinden biridir.

Tesla, "Autopilot" ve "Full Self-Driving" gibi özelliklerle tanınıyor. Bu sistemler, yapay zekâ ve makine öğrenimi kullanarak araçların çevresindeki nesneleri tanımasını, yol durumlarını anlamasını ve otonom olarak seyahat etmesini sağlıyor. Waymo, Google'ın otonom araç geliştirme birimi olarak tanınıyor ve tamamen otonom araçlar konusunda önemli bir örnek oluyor. Waymo'nun araçları, otonom sürüş teknolojisinde lider konumda. Şirket, araçlarına hem lidar hem de kamera sistemleri entegre ederek her türlü yol koşulunda yüksek güvenlikli sürüş yapmalarını sağlıyor. Waymo otonom sürüş olan araçlar yalnızca belirli şehirlerde test ediliyor ve bu araçlar tamamen sürücüsüz bir şekilde şehir içi trafiğinde seyahat edebiliyor.

Her geçen gün gelişen yapay zekâ ve makine öğrenimi algoritmaları bu araçların daha da güvenli ve verimli hale gelmesini sağlaması yolculukları daha hızlı, daha güvenli ve çevre dostu bir hale getirmesi planlanıyor.

Uyarı İkonu

Bu metin ElevenLabs AI toolu ile seslendirilmiştir.