İstanbul’da Gezilmesi Gereken 4 Saray

İstanbul, tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan oldukça ihtişamlı bir şehir. Kültürel mirasıyla göz kamaştıran eşsizliğiyle herkesi büyüleyen bu muazzam şehir 600 yıl boyunca hüküm süren Osmanlı’ya 470 yıl boyunca başkentlik yaptı. Meydanları, sokakları, tarihi geçmişi ve müzeleriyle her gelen ziyaretçiyi kendisine hayran bırakan İstanbul, geçmişten günümüze âdeta yaşayan bir müze niteliğinde. Yaşayan tarihinin yanı sıra İstanbul’daki saraylar ve müzeler de her sene milyonlarca turisti kendine çekiyor.

İstanbul’da mutlaka görülmesi gereken yerler arasında tarihi dokusuyla insanları büyüleyen çeşitli saraylar yer alıyor. İstanbul saraylar gezisi için birkaç gününüzü ayırmanız yeterli. İstanbul’a tam anlamıyla doyamayacak olsanız da “İstanbul’da hangi saraylar var, bunların hangileri gezilebilir durumda?” sorularının yanıtlarını sizler için bir araya getirdik.

İhtişamın Başkenti: İstanbul

Zengin ve tarihi mirasıyla göz kamaştıran İstanbul’da saraylar oldukça ihtişamlı. Yüzyılların izini taşıyan tüm saraylar eşsiz bir mimariyle sergileniyor. Bulundukları konum, mimari harikaları ve geçmişiyle İstanbul’daki saraylar mutlaka görülmesi gereken lokasyonlar arasında yerini alıyor. Tarihi gözler önüne seren “İstanbul’da kaç tane saray var?” sorusuna onlarca saray olduğu cevabını vermek mümkün. Bu sarayların büyük bir çoğunluğu restore ediliyor, bazıları ise özel mülkiyetlerde bulunuyor. Gezginlere açılan saraylar da birer müze formunda. İstanbul’da gezilmesi gereken 4 saray şu şekilde sıralanabilir:

1. Topkapı Sarayı

Muhteşem bir manzarada yükselen Topkapı Sarayı, yıllarca Osmanlı İmparatorluğu’nun merkezi olmuştur. Sultanların da yaşadığı yer olan bu saray 15. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar uzanan hükümdarlık döneminin izlerini halâ taşıyor. Görkemli yapıları, zengin koleksiyonları ve eşsiz bahçeleriyle her gelen ziyaretçinin zihnine yerleşen bu saraya şehrin pek çok noktasından oldukça kolay bir şekilde ulaşım mümkün. “İstanbul’da saraylar nerede?” merakı içindeyseniz Sultanahmet semtine giderek Topkapı’yı ziyaret edebilirsiniz. Tramvay T1 hattını kullanabilir ve indikten sonra yürüyerek Topkapı Sarayı’na ulaşabilirsiniz. Ayrıca şehrin çeşitli yerlerinden kalkan otobüslerle de ulaşım sağlanıyor.

2. Dolmabahçe Sarayı

Boğaziçi’nin hemen kıyısında bulunan ve zarif bir şekilde gelen ziyaretçileri büyüleyen saray Avrupai bir tarza sahip. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde inşa edilen Dolmabahçe Sarayı göz dolduran kristal avizeleri, mermer merdivenleri ve eşsiz salonlarıyla dikkatleri üzerine çekiyor. “Dolmabahçe Sarayı ne kadar sürede gezilir?” konusunda sarayın büyüklüğü, tüm odaları, müzeleri ve bahçesi göz önüne alındığında ortalama bir gününüzü ayırmanız gerektiği söylenebilir. Beşiktaş’ta bulunan bu saraya ulaşmak için eğer Anadolu Yakası’ndaysanız Avrupa Yakası’na geçmeniz gerekir. Beşiktaş’tan Dolmabahçe’ye ise toplu taşıma ile kolayca ulaşım sağlayabilirsiniz.

3. Beylerbeyi Sarayı

Anadolu Yakası’nda, Boğaziçi sularına hâkim olan Beylerbeyi Sarayı Sultan Abdülaziz tarafından 19. yüzyılda yaptırılmıştır. İstanbul’da gezilecek saraylar arasında zarif bahçesi ve etkileyici mimarisiyle oldukça popüler. Padişahların yazlık olarak kullandığı sarayın deniz manzarasıysa misafirleri büyüler. Saraya ulaşım, deniz yoluyla sağlanıyor. Öncelikle Kabataş, Eminönü ya da Beşiktaş vapurlarını kullanmanız gerekiyor. Bunun yanı sıra Beykoz otobüsleri ile karayolunu kullanarak saraya gidebilirsiniz.

4. Yıldız Sarayı

İstanbul gezilecek saraylar arasında en gizemlisi olan bu sarayın büyük bir kısmı müze olarak hizmet veriyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerine ışık tutan saray, 19. yüzyılın sonlarına kadar çeşitli eklemeler yapılarak genişletilmiştir. Beşiktaş semtindeki Yıldız Parkı’nın içinde yer alan bu saraya ulaşmak için Beşiktaş’tan Sarıyer’e giden otobüsleri kullanabilirsiniz. Sarayların ziyaret saatlerine dikkat ederek İstanbul’un tarihi geçmişinin tadını çıkarabilirsiniz.

İstanbul’da bu tarihi mekanları gezerken tarihi dokuyu ve bu duyguları maksimum seviyede hissetmek için e-dergi’deki Atlas Tarihi dergisine bir göz atın.